Wednesday, March 11, 2009

Roma - Rome

Floransa tren istasonundan ayrilip Roma'ya dogru yola cikiyoruz. Hesaplarimiza gore ayni gunun aksamina Roma'da olacagiz. Hotel Azzi'den buldugumuz bir kartviziti arayarak Roma da bir hostelde yer ayirttik ancak nasil bir mekan oldugu ile ılgili bir bilgimiz henuz yok. Hostel hakkinda tek bilgi istasyondan yuruyerek gidilebildigi ve 60 yuro gecelik ucret istedigi. Roma'nin buyuk bir yer oldugunu bildigimizden istasyona yakin bir hostel buldugumuz icin kendimizi sansli hissediyoruz.
Roma tren istasyonunda indigimizde hemen bir harita edinip Hotel Tizi adli hostelin yolunu tutuk. Hotel Tizi Via Collina sokaginda 48 numarali eski eser bir yapi. Disaridan oldukca guzel gorunuyor, giriste dev bir demir kapisi bulunuyor. Iceride ise apartmanin tam ortasinda yukselen demir korkuluklu acik bir asansor calisiyor. Ucuncu kata cikip odamizin anahtarini almak isterken bizi bu bina ile ilgili birseyler tedirgin ediyor. Binada pek hareketliligin olmayisi, odalarin birbirinden bagimsizligi ve kalacaginiz odanin anahtari ile birlikte disaridaki buyuk demir kapinin ve katinizdaki giris kapisinin anahtarinin da verilmesi bizi tedirgin eden birkac nedendi. Ancak sorunsuz bir sekilde bu hostelde konakaldik. romada dusuk fiyatli bir oda arayanlar istasyona cok yakin olan bu yeri gidip bir gorebilriler. Ancak biz on ya da yirmi yuro daha fazla odeyerek Roma'da keyif alabilceginiz bir oda bulmanizi oneririz.

Odada fazla vakit gecirmeden saat gece onbiri civarinda hemen Trevi Cesmesini bulmak uzere otelden cikiyoruz. Istasyon ile Trevi cesmesi arasi yuruyerek yaklasik yarim saat kadar suruyor. Gece yurumek ya da taksi tutmaktan baska ulasim alternatifi yok. Biz cesmeye giderken yurumus donuste de yorgun ve icmis oldugumuzdan taksi ile donmustuk. Taksi 10 yuro civarinda bir para yaziyor, yurunebilecek bir uzaklik icin fazla da olsa gecenin yorgunlugunda tercih edilebiliyor.

Roma'ya iner inmez sehrin ne kadar tenha oldugunu konusmaya basladik. Cunku biz Floransa'da sokaklarin gece gec saatlere kadar kalabalik olusundan hoslanmistik. Via Nazionalle boyunca batiya dogru yuruyerek ve Via della Pilotta caddesinden kuzeye saparak Trevi Cesmesine (diger bir adiyla asiklar cesmesine) ulastik. Ana caddeden sapip cesmeye ulasmak icin sokaklara girdikce o yol boyunca sessiz olan sehirden birden insan seslerine karisan bir su sesi duymaya basliyorsunuz. Aslinda cesmeyi bulmak icin bu su seslerini dinlemek bile yeterli. Sokaklar cesmeye yaklastikca iyice daraldigindan ve kisaldigindan Trevi karsiniza aniden cok yuksek bir su sesi ile cikiveriyor.


Trevi Cesmesi 26 m yuksekliginde 20 metre genisliginde sehrin en buyuk Barok cesmesidir. Roma'nin disindaki uc su kaynaginin sulari buraya akar bu nedenle adina Ucyol anlamina gelen Trevi denilmistir. Cesmenin yapimina 1732'de baslanmisa da ancak otuz yil sonra 1762 yilinda bitirilebilmistir. Buradan detayli bilgi edinilebilir.Roma'ya gidenlerin mutaka gormesi gereken bir yerdir.


Cesmeyi gorur gormez sizi o kadar etkiliyor ki ayni Davud heykelini ilk gordugunuzdeki hayranlikla bir sure bir sey soylemeden bakakaliyorsunuz. Cesmeden cikan yuksek su sesine bir sure sonra alisiyor ve burasinin su anda Romanin en serin yeri olduguna iyiden iyiye inaniyorsunuz. Biz hostelden cesmeye gelene kadar sokaklarin tenhaligini merak ederken, cesmedeki insan kalabaligini gorunce butun Roma'nin burada, Trevi de toplandigini dusunmustuk. Cesmeyle ilgili cesmeye para atma yoluyla dileklerinin gerceklesecegine inan insanlar burada dileklerini diliyorlar. Dilekle ilgili detaylara girmeden su bilgiyi verebiliriz; atilan paralarda Roma'da yasayan evsizlerin gecimlerini sagladikalri soyleniyor. Ancak bizim gittigimiz yil cesmeye atilan paralarin toplanmasi isini belediye devralmis ve bu kaynagi da cesmenin restorasyonu icin kullaniyormus deniliyor. Gercekligi tartisialbilir.

Trevi cesmesinde biz iki aksam gecirdik. Ve mutlaka Roma'ya gidenlerin gidip gormesi gereken bir yer oldugunu soyleyebiliriz. Roma'ya gitme nedenimizden bir digeri de Avrupanin en uzun ve genis merdivenleri olan 1720lerde insa edilen Ispanyol Merdivenlerini gormekti. Trevi ye yakin olmasina ragmen otobus kullanarak yakinlarian kadar gittik. Otobus sizi (Piazza della) Trinità dei Monti meydaninda birakiyor. Zaten merdivenler de bu meydanla (Piazza di) Spagna meydanini birlestiriyor. Bizim ziyaret ettigimiz tarihte bir bolumu restorasyon gormekte idi ama yine de buranin da Roma gezisine mutlaka dahil edilmesi gerekiyor.


Roma da gecirebileceginiz iki geceniz varsa bu iki geceyi Trevi Cesmesine ve Ispanyol Merdivenlerine ayirabilirsiniz. Biz gunduzmuzu Roma'nin bazi parklarini ve kiliselerini gezerek gecirdik.

Gune erken baslayarak (Piazza del) Popolo meydanina metroyu kullanarak vardik. Bu meydana cok yakin bir park ve birkac kilise bulunuyor. Ayrica meydana bakan pizza yenebilecek pek cok mekan bulunuyor. Hem lezzetli hem de ekonomik bir ogun gecirmek isteyenler icin Popolo meydanin yakininda Flaminio meydaninin cevresine konumlanmis pizzacilari onerebiliriz. Popolo meydaninin batisinda gormenizi onerdigimiz park, guneyde Kizkardes kiliseler, kuzeyde ise Santa maria del popolo cevreliyor. Meydanin ortasinda ise bir misir dikilitasi (obelisco Flaminio) bulunuyor. Dikilitas isadan once 10 yilinda Augustus tarafindan kente getirtilmis. Meydan gun icinde vakit gecirmek icin oldukca sicak o nedenle insanlar hemen yukaridaki parka cikarak dinleniyor. Bu parkta saati 10 yurodan iki ya da dort kisilik bisikletler kiralayabilir ve epeyce buyuk olan parki gezebilirsiniz.


Biz parkta once bisiklet turu yapmaya karar verdik. Butun parki epeyde yorularak ayni zamanda motoru olan bisikletle gezdik. Parkta cok sayida heykel ve muzisyen bulunuyor. Dilediginizde cafelerde yemek ve icki bulmak mumkun. Ancak hava sartlari uygunsa marketten alinacak (Roma tren istasyonundan metro ile gelinecekse, istasyonda buyuk bir market bulunuyor) sarap, yemek gibi malzemelerle kucuk bir piknik de yapilabilir. Ayrica cevrede seyyar bufeler hemen hemen her yerde oldugu gibi harika expressolar satiyor, kucuk molalarda bu bufelere ugranabilir.
Bisikletler Viale di villa Medici de bulunan Kosovali bisikletciden kiralanabilir. Gunun ardindan Popolo cevresini soyle bir dolasip Vatikana gitmeye karar veriyoruz. Ama oncesinde bir bara oturup yorgunluk biralari soyluyoruz. Italya'da hic bir kapali mekan iceride sigara icilmesine izin vermiyor dolayisiyle sigara kullananlar biralari ile hep barin onunde kumeleniyorlar. Biz de o gruplara katilarak ickilerimizi bitirip Vatikana dogru yola cikiyoruz. Ancak cantalrimizdan birini barda unuttugumuzu farkediyoruz, Vatikanda metrodan iner inmez geri donuyoruz. Barin (Bar al 99) sahibi donecegimizi dusunerek kaldirdigi cantamizi tezgahin altindan cikarinca dunyalar bizim oluveriyor. Vatikan ziyaretimiz de boylece yalnizca bir kac saniye suruyor.

Aksam tekrar Trevi cesmesine ugramak uzere yola cikiyoruz. Cesmeye daha once kullanmadigimiz yollardan ulasmaya calisirken karsimiza cikan pek cok meydanda soluklanma firsati buluyoruz. Elbette Roma iki gunde gezilebilecek bir yer degil ancak nereleri gormek istediginize gore gezinizi planlamaniz gerekiyor.


Soyle bir siir okuduk dondukten sonra
hemen italya geldi aklimiza

Yasli bir kentin
civil civil bir meydaninda
seninle yanyana
ve birbirne yaslanan
birer heykeldik
yarali güvercinlere siginaklik yapar
tasin altinda durmadan
için için kanar
yine de gülümserdik
erol anar

Roma'dan ayrilip Perugia'ya dogru yola cikiyoruz.

No comments: