Thursday, May 17, 2012

Roma-Trastevere

Roma ile ilgili yeni izlenimler bu baslikta yer alacak.
Dokumanlarimizi toparlayip hemen paylasacagiz.

Tuesday, April 26, 2011

Vienna


Vienna izlenileri yakinda..



Friday, April 30, 2010

New Orleans - French Quarter


Bu baslik altinda New Orleans - Fench Quarter seyahatimiz hakkinda kalinabilecek oteller, canli muzik dinleyebileceginiz mekanlar ve gezi rotalari yayinlayacagiz.

New Orleans, Amerika'nin Louisiana eyaletininde bulunur ve bu eyaletin en buyuk sehridir. Meksika korfezinde yer alir ve hareketli bir limana sahiptir. New Orleans Jazz ve Blues severler icin adeta bir baskenttir.


Kentin oldukca baharatli oldugunu soyleyebilecegimiz olaganustu bir mutfagi vardir. Her yil New Orleans'ta tekrarlanan Mardi Gras ve Jazz Festivali gibi etkinlikler gerceklesir. Sehir Jean-Baptiste Le Moyne de Bienville'in emriyle French Mississippi Company tarafindan 7 Mayis 1718 de kurulmus, Fransiz kolonisi olmasi nedeniyle ozellikle sehrin kalbi sayilan French Quarter bolgesinde fransiz mimarisi hakimdir.

Bourbon Street Live from ozgur kerem on Vimeo.

Bizim ucagimiz New York'tan kalkarak Louis Armstrong Havalimani'na inis yapti. Otelimiz St. Pierre New Orleans'in merkezi sayilan French Quarter bolgesinde bulunuyordu. Havalimanindan French Quarter' a gidebilme icin 3 ayri secenek bulunuyor. Bunlardan ilki -bizim de tercih ettigimiz- toplu tasima, ikincisi havalimani servislerini ve ucuncusu de taksi kullanmak. Belediye otobusleri 2 dolar/kisi fiyatina sizi Tulane Ave. uzerinde, French Quarter'a yuruyus uzakliginda birakir. Otobus'un son duraginda inerseniz 7-8 dakikalik bir yuruyusle French Quarter'a varabilirsiniz. Havalimani servisleri ise kisi basi 15 dolardan ve taksiler de iki kisi icin 30 dolar, ikiden fazla her kisi icin de ekstradan 15 dolar seklinde ucretlendirilir. Biz ogleden once saat 10 gibi New Orleans'a vardigimizdan otobus ile sorunsuz ve ucuz bir sekilde sehir merkezine vardik, ancak donuste ucagimiz sabaha karsi oldugundan otele taksi cagirmak durumunda kaldik.

Otelimize rezervasyonu CheapTickets internet sitesinden kredi kartimizla yaptik. Otele vardigimizda odalarimzi hazir ir sekilde bizi bekliyordu. St. Pierre French Quarter'da Burgundy caddesi uzerinde 911 numarali oteldir. Otelin kendi sitesinden su linkten de ulasilabilecegi gibi googlemaps'ten de otelin konumuna ulasabilirsiniz. Asagidaki fotograf otelin lobisinin bulundugu girisi gosterir.

Otel Burgundy caddesinde karsilikli bir kac yapidan olusan orta buyuklukte bir alani kaplar. Odalari yuksek tavanli olan St. Pierre, kahvalti, 24 saat sicak su, televizyon, internet (internet yalnizca kahvalti salonunda bulunmaktadir ve ucretsizdir) ve gunluk oda temizligi hizmeti vermektedir.

Biz St. Pierre'den oldukca memnun ayrildik. Otelin hem French Quarter'da buluunusu hem de gecelik ortalama 80 dolar gibi bir ucretle oda kiralanabilmesi ve yukaridaki bahsettigimiz hizmetlerin sorunsuz olarak verilmesi gibi nedenlerle bolgedeki diger otellere gore tercih edilebilebilecek bir otel. Ayirca otelin iki adet bahcesi ve bu bahcelerinde de kucuk havuzlari bulunuyor.

Otel St. Pierre'den cikip Burgundy caddesi boyunca Canal caddesine dogru ilerledinizde solunuzda kalan ucuncu sokaktan (Orleans St.) missisipi nehri yonune yani guneye dondugunuzda karsiniza caddenin bitiminde St. Louis Katedrali cikar. Yurumekte oldugunuz Orleans caddesi katedralin arka bahcesinde sonlanmaktadir. Aksamlari arka bahcede bulunan Isa heykeli isiklandirilmis ve dev golgesinin katedral duvarlarina dusmesi saglanmistir. Katedralin kuzey-guney dogrultusunda, iki sokak bulunur. bunlardan ilki Perre Antonie Alley, digeri de oldukca unlu bir sokak olan Pirate Alley'dir.

Soylenenlere gore Pirate's Alley gecmiste korsanlarin kullandigi bir limandi, ancak aslinda 1960 lara kadar Orleans Alley olan sokagin ismi turistlerin ilgisini cekmek ve kolayca bulunmasi ve tanimlanmasini saglamak icin yetkililer tarafindan degistirilmis. Yine de gorulmesi gereken bir sokak.


Pirate's Alley den nehre dogru yurudugunuzde katedralin bulundugu Jackson Square'e [Jackson meydani] ulasirsiniz. Bu meydan ortasinda bulunan parkin ortasindan gecen, katedralin on cephesine dik dogrultuda bir eksene gore simetriktir. Jackson Square'in internet sitesine buradan ulasilabilir. Bu meydan ve meydandaki bahce Louis H. Pilié adli fransiz mimar tarafindan 19 yy da duzenlenmis. Onceleri adi Place d' Armes olan meydan 1814 yilinda ic savas sirasinda general olan bir askerin ismi ile degistirilmis (Andrew Jackson). Meydanda surekli olarak canli muzik bulunuyor ve uflemeli calgilardan olusan bir grup jazz calarak para topluyor. bahce aksam saatlernde kapatilsa da gunduz dinlenmek ve muzik dinlemek icin ideal bir yer. Elbette bir de arkadaslarinizla bulusmak icin oldukca uygun. Asagidaki video size meydan hakkinda kucuk bir bilgi verebilir.

Bu meydanin guneyinde uzanan Decatur St. uzerinden faytonlara binerek kucuk bir sehir turu yapmak da mumkun. Biz yuruyerek gezmeyi tercih ettigimizden bu fayton seyahatini satin almadik. Meydani ve missipi nehrini goren merdiveli bir yapi hemen Decatur caddesinde bulunuyor, buradan meydanin guzel fotograflari cekilebilir.



Decatur Caddesi uzerinde 415 numarada, Puro ya da tutun icenler icin sehrin en eski tutun/puro saticisi bulunur. haftanin 7 gunu acik olan bu dukkanda 5 cesit pipo tutunu satilir ve 1 oz (28 gr) pipo tutunune 2 dolar gibi uygun bir fiyat vererek satin alabilirsiniz. Asil urun cesitliligi el yapimi purolar olan Cigar Factory calisanlarinin da ilgili tavirlari ile tutun severler icin ugranmasi gereken bir mekandir.


St. Ann caddesi ile Decatur caddesinin kesitigi koselerin birinde unlu cafe, Cafe Du Monde bulunuyor. Burasi sert kahve ve tatli sevenler icin oldukca keyif verici bir yer. Kataloglarinin da bulundugu internet sitelerine buradan ulasilabilir. Biz burada unlu Beignet ile kahvelerini denedik. New Orleans'in geneli gibi burasi da turistik bir mekan olamsina rahmen dusuk fiyatlarla hizmet veriyor. Mutlaka ugranmasi gereken bir yer. Ancak gunun bazi saatleri ve ozellikle cumartesi gunleri oldukca kalabalik oldugundan masa bulabilmek icin bir sure beklemeniz gerekebilir.

Cafe Du Monde'de soluklandiktan sonra yine unlu bir mekan olan ve alisveris yapilabilen French Market'a gecebilirsiniz. Cafe ile market arasindaki yolda yemek yenilebilecek pek cok secenek bulunuyor. Bu restoranlardaki yemekleri inceleyerek French Market'a dogru ielrliyoruz.
French Market daha cok hediyelik turistik giysi ve esyalarin satildigi bir pazar. Biz buradan t-shirt ve bir kac kucuk hediye disinda bir sey almadik ancak gidip gormekte yarar var. French market 19 yy basindan itibaren limana yakinligi yuzunden Missisipi nehri araciligiyla sehre gelen gemilerin mallari icin kurulmus bir pazar. Buradan internet sayfasina ulasilabilir.

French Market'tan ayrilip yemek yiyebilecegimiz bir yer aramaya basliyoruz. New Orleans'in yemeklerinin ununu daha buraya gelmeden once duymustuk. Ozellikle Gumbo, crawfish, Po'Boy, Muffuletta, jambalaya ve timsah denemek istedigimiz yemekler arasindaydi.

Louisiana-New Orleans mutfagininin onemli bir yemegi. Icinde bamya sebze ve et/deniz urunu bulunan corba kivaminda pilavla servis edilen bir yoresel yemek. Ben ozellikle bamyaya bayildigimdan cok ilgimi cekti. Ilgilenenler icin oldukca baharatli servis edildigini de soyleyelim.
Gumbo,

Crawfish, sosis, karides, salam, domates, mantar, tavuk, et birlesiminden olusan jambalaya'yida denemenizi oneririz. Elbette bir de unlu new orleans sandwich'i po' boy yemenizi siddetle tavsiye ediyoruz. Oralara kadara gitmisken farkli lezzetleri denemekte de yarar var. Mesela timsah kizartmasi ve kaplumbaga corbasi.

Gelelim New Orleans'in gece hayatina. Daha once de degindigimiz gibi oldukca turistik bir yer olan French Quarter'da ozellikle
Bourbon St. 24 saat acik mekanlari ve surekli kalabaligiyla belki de sehrin en hareketli yeri. New Orleans'ta sokakta da icki icmek serbest oldugundan
Bourbon St.'i ister barlarda ister sokakta rahatlikla icerek dolasabilirsiniz.
Ozellikle koca bardagiyla satilan Huge Ass Beer'i denemenizi oneririz.


Bourbon St. her ne kadar hareketli bir cadde olsa da yerel halka degil turistlere hitap ettigi cok belli oluyor. Bu nedenle biz de bir miktar yuruyerek ve French Quarter'in disina cikarak yerel halkin gittigi mekanlara ulasmaya calistik. Bu mekanlardan biri ve en unlusu de FrenchMen.

Frenchmen St., canli muzigin ve dans gosterilerini oldugu New Orleans'in en hareketli caddesi. Biz burayi kesfettikten sonra geri kalan gunlerimizde bu caddede vakit gecirdik. Oyle ki bazi barlara yogunluk nedeniyle giremeseniz de caddedeki marketten biralariniz alip barin kapisinda muzige eslik ederek zaman gecirmeniz bile mumkun. Biz FrenchMen'de Maison ve Spotted Cat'te zaman gecirme firsati bulduk.


Maison hemen caddenin girisinde. Gunduzleri dans dersi verilen barda aksamlari bir Jazz orkestrasi esliginde ickilerinizi yudumlamak mumkun. Dans dersini veren ogretmenler aksamlari da dans edenlere eslik ediyorlar. Maison FrenchMen numarada. Spotted Cat daha kucuk olmasina ragmen daha kalabalik ve hareketli bir yer. Bu mekanlar New Orleans'ta mutlaka ugranmasi gereken iki yer.


Ozetle New Orleans, ozellikle muzikle ve Jazzla ugrasanlar icin mutlaka gidilmesi gorulmesi gereken bir yer. Yemekleri ve barlari olaganustu. Bizler New Orleans'a nisan ayinda gitmistik. Hava sicakligi rahatsiz edecek seviyelere henuz ulasmamisti. Hatta bir gun kucuk bir yagmura bile yakalandik. Yaz aylarinin cok sicak ve bunaltici gectigi dusunulurse bahar New orleans'in en guzel zamani olsa gerek.
Missisipi nehrinin olaganustu manzarasi ise hala akillarimizda.

Bir de not: New Orleans'a gidip goreceklerin su diziyi izlemelerini siddetle oneriyoruz: Treme.